Yazıyor Yazıyoor!

Yayınlama: 05.04.2024
A+
A-
"Size hakkımdaki hangi bilgiyi versem benim hakkımda kafanızda bir fikir oluşur? Çünkü bence söyleyen değil söylenen önemlidir."

Başlıyoruz!

Genel seçim havasındaki bir yerel seçimi daha geride bıraktık. Ortaya çıkan fotoğraf pek çok kişiyi şarşıttı ve bu aşikardır. Bu durumu ister halkın mesajı olarak görsünler isterlerse bir devrin kapanışı olarak düşünsünler… Nitekim sonuç tektir ve görünen köy de klavuz istemiyor. Halkın bıkmışlığını en net şekilde gözler önüne seren bu seçim herkesde şok etkisi yarattı. Zira seçilmesi kesin gözüyle bakılan adayların açıklamaları da bu şokun kanıtı oldu. Farkındaysanız isim vermek istemediğim bir partiye oy vermeyen kesim hep bir hakaret altındaydı. Bu sefer bu partiye oy veren kesimden de oy çıkmayınca ve hatta oy oranlarında büyük bir azalma görülünce kimseye hakaret edilmedi. Kimse hainlikle suçlanmadı. Çünkü işlerin ne denli ciddi olduğu ancak anlaşılabildi. Neden şimdi dank etti? Çünkü büyük bir zaiyat söz konusudur. Önceki seçimlerde ülkenin yarısından oy almak yeterliydi. Diğer yarının önemi olmadığından hakarete maruz bırakılabiliyorlardı. Bu seçimde işlerin değiştiği görülünce kucaklayıcı ve sevgi dolu bir devlet ortaya çıktı. Tüm balkon konuşmaları ve açıklamalar hoşgörü ile yapıldı. Ben açıkcası karşıt kesimlerin hakaret dolu sözlerini bekledim. illa böyle bir tablo mu olmalıydı insanların düşüncelerinin önemsenmesi için? Senden taraf olan bile senden vazgeçiyor! Kaldı ki hiçbir şekilde 20 yılı aşkın bir süredir taraf olmayanlar ise ekran başında seçim sonuçları açıklanırken zafer duygusuyla ağlıyorlar. Saltanat bile bir yerden sonra yıkıldı. Ne sanılıyordu? Sonsuza kadar sürecekmiş gibi duran bu algı oyunlarının bir yerde bitmeyeceği mi? İnsanların “Yeter artık.” demeyecekleri mi? “Geçinemiyoruz!” diyen herkesi sırf hakkını savunuyor ve Allah’ın ona verdiği yaşam hakkı elinden alınıyor, bunu talep edercesine hakkını arıyor diye “Hain” denilerek bu ayrımcı politikanın devam edeceği mi sanılıyordu? Hayır! Farkında mısınız bilmem ama açık ara bir fark olunca “Oylar çalındı” diyen de olmadı. Bir anda herkes milletin milletin kararına saygı duyar oldu. Hayret edersin! Tüm seçimlerde çalınan oylar bu seçimde çalınmadı. İmana geldiler demek ki! Söylenecek çok şey var aslaında. Bunlar hiç bir şey. Daha bu sabah sosyal medyayı konuyla ilgili olarak kurcalarken bir paylaşıma rastladım. Yaşlı amcalardan biri emeklilik mevzusundan dolayı yakınıyordu. Daha sonra yorumlardan yazar olduğunu öğrendiğim bir kadın videonun altına “Belediyeniz verseydi maaşınızı o zaman” diyerek, hangi belediye olduğunu da söylemiş. Tövbe! Burada bir tarafı savunduğumu düşünmeyin ama belediyenin maaş verdiği nerede görülmüş diye de sorarlar adama. Bu kişinin kimin yazarı olduğunu merak ettim açıkcası ama dönüp bakmadım bile. Zira yaptığı yorum, kişinin kalitesi ve beyin hücrelerini ne kadar kullandığını açıklar nitelikteydi zaten. Yani burada şunu demek istiyorum; kendimize bakmadan başkalarına laf etmek ve yenildiğimiz noktada saçmalama derecesinde karşı tarafa yüklenmekte üzerimize yok. Yavaş yavaş sallanan tahtlar dillerine vurdu demek ki. TV yayınlarından biri de seçimi kazanan bir belediye başkanı için “İsrail’in adamı. Çünkü seçim sonrası İsrail bilmem neyi aradı ve tebrik etti.” dedi. Güler misin, ağlar mısın! Sanki her seçimde kimse kimseyi aramıyor, her seçim sonrası Amerika en başta tebrik yarışında yer almıyor, farklı parti başkanları diğer ülkeler tarafından tebrik edilmiyor muş gibi bu tebriği de İsrail’in adamı olmaya yordular. Nereden darbe vuyracaklarını şaşırmış bu insanlar. Ama şunu görmüyorlar belli ki hala, insanlar artık bunları yemiyor. Artık sanki bu herkes din düşmanıymış, teröristmiş sanki herkes İsrail’in yandaşıymış gibi yapılan politikalar eskiyor. Bu seçim de bunun kanıtı. Elinizde bunlar dışında ne kaldı pekiyi? Aynı duygusal konular dönüp dolaşıp kullanıldı ve bu şekilde yıllarca süren politikalar ve algı yaratma operasyonları yürütüldü. Ellerinde bunlarda kalmayınca ne olacak şimdi? Herkes bir şekilde ya hain ya İsrail ajanı! Ama böyle oldu yıllardır. Böyle düşündürüldü insanlara. “Açız” diye bağıran herkese trol dendi. “Geçinemişyoruz” diyen herkes birilerinin adamı dendi. Sonuç? Sonuç ortada. Sen beni dikkate almazsan ben seni hiç almam.

Beni bilen bilir, benim idolojime uygun parti olmadığını farklı ortamlarda her zaman dile getirdim. Particilik anlamında benim bir tarafım yok. Ancak hak ve adalet tektir. Düşünceme saygısı olmayanın kendisiyle ilgili problemleri vardır ve bu da benim sorunum değil diyor, noktalıyorum. Çünkü hem içimden geldiği gibi yazamıyor hem de konuşuyorum da kime konuşuyorum bende farkındayım. Yaşamadan anlamıyor insan maalesef. Biraz daha yaşayın o halde. Ben sabredebilirim. Çünkü zaten sonucu daha en başından görenlerdenim. Özgür düşünür, özgür yazarım. Bu senin yarana dokunduysa bu da benim sorunuım değil.

Çocuk elinde gazete ile sokakta bağıra bağıra ilerliyormuş

-Yazıyoooor yazıyoor!

Adamın biri durmuş ve çocuğu yakalayıp ensesine vurmuş

Adam:

– Ben sana buradan böyle bağıra bağıra geçmeyeceksin demedim mi!

Çocuk ağlamaklı bir şekilde ama daha da yüksek bir sesle bağırmış

– Yazıyoooooorrr, Yazıyoooorrr. Özgürlük her an! Yazıyooorrr.

Selametle.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.