Prof. Dr. Erbaş: "İlim, bilim, hikmet ve irfan insanlığın kurtuluşu içindir"
Prof. Dr. Erbaş: "İlim, bilim, hikmet ve irfan insanlığın kurtuluşu içindir"
Batı ülkelerinin İslam alimlerinin bıraktığı ilmi, Çanakkale’de, Irak’ta ve Gazze’de işgal ve imha konusunda kullandığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof
Haber Giriş Tarihi: 02.11.2024 16:50
Haber Güncellenme Tarihi: 02.11.2024 16:50
Kaynak:
İHA
Dr. Ali Erbaş, ilmin yeniden insanlığın ihyası için kullanılması gerektiği anlayışının önce bütün insanlara anlatılması gerektiğini vurguladı.
Edirne, Kendi Gök Kubbemiz Balkan Alimleri Buluşması’na ev sahipliği yaptı. Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İlim, bilim, hikmet ve irfanın insanlığın ihyası ve kurtuluşu için olduğunu söyledi.
Edirne Mimar Sinan Vakfı ve Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu paydaşlığında İslam Alimleri Vakfı tarafından Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen "Kendi Gök Kubbemiz Balkan Alimleri Buluşması" programı balkan ülkelerinden gelen din adamlarını bir araya getirdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program İslam Alimleri Vakfı’nın tanıtım videosunun izletilmesiyle devam etti. Ardından ise konuşmalara geçildi.
İlmin yeniden insanlığın ihyası için kullanılması gerektiği anlayışının önce bütün insanlara anlatılması gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ilim, bilim, hikmet ve irfanın insanlığın ihyası ve kurtuluşu için olduğunu aktardı.
"Müslümanların birlik beraberlik içerisinde hareket etmesi lazım"
Selahaddin Eyyubi komutasındaki Müslüman ordularının Kudüs’ü işgalden kurtardığını vurgulayan Erbaş, "1099’dan 1187’ye kadar kaldı işgal. Yani 88 sene. Şimdi 76 sene oldu. 1099’daki işgal nasıl 88 sene sonra bittiyse şimdi de fazla sürmez inşallah. Öyle dua edelim. Kudüs’teki işgalin bir an önce bitmesi için tabii ki dua yetmiyor. Lisani dua yetmiyor, fiili duaya ihtiyaç var. Bunun için de Müslümanların birlik beraberlik içerisinde hareket etmesi lazım. iki milyara yakın Müslüman’ın bu işgale son vermesi için sadece fiili olarak değil, o kötülüğü, o zulmü bizim elimizle düzeltmemiz lazım. Ondan sonra lisan var. Bin 187, sonra 8 asır boyunca Kudüs tekrar Darüsselam oluyor, Müslümanların sayesinde" dedi.
"O dönemlerde Avrupa’da ilim namına hiçbir şey yoktu"
İslam medeniyetinde Erzurumlu İbrahim Hakkı, Ali Kuşçu gibi isimlerin önemli çalışmalar yaptığı dönemde Batı’da 1600’de bilimle ilgilenenlerin kilise önünde yakıldığını söyleyen Erbaş, Türkiye’de yaşayıp aydın geçinenlerin, Orta Çağ zihniyetinin Müslümanlar arasında yaşanmadığını bilmeyecek kadar cahil olduklarına dikkat çekti.
O dönemlerde Avrupa’da ilim namına hiçbir şey olmadığına değinen Erbaş, "Bizim getirdiğimiz yerden ilmi aldılar. Bugün nerelere geldiler ve o ilmi sadece insanlığın faydasına değil zararına da kullanıyorlar. Bizim ilim anlayışımızda hatta dualarımıza da yansımış. ’Faydasız ilimden sana sığınırım ya Rabbi’ diye dua ediyoruz. Batı bizim alimlerimizin bıraktığı yerden almış, getirmiş bir yerlere kadar ama işte işgal ve imha konusunda ilmi daha çok kullanmış. Çanakkale’de 250 bin şehidimizi neyle şehit ettiler? Yani ürettikleri silahlar, silahın üretim yerleri oralar. Japonya’da iki şehri neyle yerle bir ettiler, binlerce kişiyi öldürdüler. İlimle ürettikleri o bombalarla bugün görüyorsunuz. Yani yukarıdan bombaları atarak neresi olursa olsun. Bugün Gazze’de de bunu yapıyor. Dün Japonya’da yaptı, başka yerlerde de yaptı. Irak’ta yaptı. Bir milyon insan nasıl öldürüldü?" ifadelerine yer verdi.
Çocuklara ilkokuldan liseye, üniversiteye kadar bütün okullarda aslında teorik olarak öğretilen bütün bilimin branşlarının önce amacının öğretilmesi gerektiğine değinen Erbaş, "Yani matematiği niye öğreniyoruz, fiziği, kimyayı neden öğreniyoruz? Bunların mantığını, hikmetini bizim neslimize öğretmemiz lazım. Buna ihtiyaç var. İnsanlığı yaşatmak, ihya etmek için imha etmek için değil. Ama bunu Batılılara nasıl anlatırsınız? Biz anlatmakla görevliyiz. Bunun gerçekleşmesi Cenabıhak’ın kudretine aittir. Biz yapacağız elimizden geleni. Tesirini Cenabıhak gösterecek" ifadelerini kullandı.
"Medeniyet krizi yaşanıyor"
Programda konuşan İslam Alimleri Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, tüm dünyanın bir medeniyet krizi yaşadığına değindi. İnsanlığın vahşet ve bin 500 yıl önceki cahiliyet dönemini yaşadığını aktaran Hacımüftüoğlu, medeniyet problemi olduğunu ve bu medeniyetin temelini rekabet üzerine inşa ettiğini belirtti.
İslam Alimleri Vakıf Başkan Yardımcısı ve Devlet ve İrşad Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Karataş, toplantının Edirne’de olmasının çok önemli olduğunu aktardı. Alimlerin arasındaki ihtilafların halka çok farklı yansıdığını belirten Karataş, "Kitaplardaki farklı görüşleri halkın huzurunda anlattığımızda onların kafalarını karıştırmakla kalmıyoruz, bütün ümitlerini tüketiyoruz. Bizim için normal olan, falanca mezhebe böyle dediğimizde dahi çok masum bir şey olduğunu biliyoruz. Ama insanlarımızın kafası karışıyor. Aramızdaki anlaşmazlıkları veya fikir ayrılıklarını halka indirmemek gerek” ifadelerine yer verdi.
"Türkiye tüm mazlumların yanında"
Türkiye’nin tüm mazlumların yanında olduğunu vurgulayan Edirne Valisi Yunus Sezer, “Bugün Gazze’yi kana bulayanlara kendi insanlarının bile ne tür lakaplar taktığını biliyoruz. Dolayısıyla biz medeniyet inşa etmek için bu dünyaya gelmişiz. İnşallah bu medeniyeti, bu insanlık medeniyetini kendimize de başta hatırlatarak bütün dünyaya yaymamız lazım. Bu toplantının bu yüzden Edirne’de olmasını çok önemsiyoruz” dedi.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Edirne’nin gerçekten birçok İslam alemini yetiştirdiğini ve özellikle Osmanlı uleması içerisinde seçkin alimlere ev sahipliği yaptığını söyledi.
İslam ve Balkan alimlerinin Edirne’de bir araya gelmesinin onurunu ve mutluluğunu yaşadıklarını belirten Rektör Hatipler, "Balkanlar bizim misafirlikte unuttuğumuz evlatlarımızın yaşadığı bir coğrafyadır" dedi.
Balkanların kalbinin Edirne’de attığını söyleyen Mimar Sinan Vakfı Başkanı Hasan Gümüş, birlik ve beraberlik içerisinde İslam kültürüne sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.
Konuşmaların ardından katılımcılara hediye takdim edildi. Daha sonra Erbaş, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Kuzey Makedonya İslam Birliği Başkanı Şakir Fetahu, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Romanya Müftüsü Murat Yusuf, Kosova İslam Birliği Baş İmamı Vedat Saiti, Sırbistan İslam Birliği Riyaseti Reisül Uleması Senad Halitoviç, Bulgaristan Müslümanlar Diyaneti Başmüftüğü Yüksel İslam Şurası Başkanı Vedat Sabri Ahmed’in konuşmacı olarak yer aldığı programın ilk oturumuna geçildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Erbaş: "İlim, bilim, hikmet ve irfan insanlığın kurtuluşu içindir"
Batı ülkelerinin İslam alimlerinin bıraktığı ilmi, Çanakkale’de, Irak’ta ve Gazze’de işgal ve imha konusunda kullandığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof
Dr. Ali Erbaş, ilmin yeniden insanlığın ihyası için kullanılması gerektiği anlayışının önce bütün insanlara anlatılması gerektiğini vurguladı.
Edirne, Kendi Gök Kubbemiz Balkan Alimleri Buluşması’na ev sahipliği yaptı. Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İlim, bilim, hikmet ve irfanın insanlığın ihyası ve kurtuluşu için olduğunu söyledi.
Edirne Mimar Sinan Vakfı ve Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu paydaşlığında İslam Alimleri Vakfı tarafından Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen "Kendi Gök Kubbemiz Balkan Alimleri Buluşması" programı balkan ülkelerinden gelen din adamlarını bir araya getirdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program İslam Alimleri Vakfı’nın tanıtım videosunun izletilmesiyle devam etti. Ardından ise konuşmalara geçildi.
İlmin yeniden insanlığın ihyası için kullanılması gerektiği anlayışının önce bütün insanlara anlatılması gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ilim, bilim, hikmet ve irfanın insanlığın ihyası ve kurtuluşu için olduğunu aktardı.
"Müslümanların birlik beraberlik içerisinde hareket etmesi lazım"
Selahaddin Eyyubi komutasındaki Müslüman ordularının Kudüs’ü işgalden kurtardığını vurgulayan Erbaş, "1099’dan 1187’ye kadar kaldı işgal. Yani 88 sene. Şimdi 76 sene oldu. 1099’daki işgal nasıl 88 sene sonra bittiyse şimdi de fazla sürmez inşallah. Öyle dua edelim. Kudüs’teki işgalin bir an önce bitmesi için tabii ki dua yetmiyor. Lisani dua yetmiyor, fiili duaya ihtiyaç var. Bunun için de Müslümanların birlik beraberlik içerisinde hareket etmesi lazım. iki milyara yakın Müslüman’ın bu işgale son vermesi için sadece fiili olarak değil, o kötülüğü, o zulmü bizim elimizle düzeltmemiz lazım. Ondan sonra lisan var. Bin 187, sonra 8 asır boyunca Kudüs tekrar Darüsselam oluyor, Müslümanların sayesinde" dedi.
"O dönemlerde Avrupa’da ilim namına hiçbir şey yoktu"
İslam medeniyetinde Erzurumlu İbrahim Hakkı, Ali Kuşçu gibi isimlerin önemli çalışmalar yaptığı dönemde Batı’da 1600’de bilimle ilgilenenlerin kilise önünde yakıldığını söyleyen Erbaş, Türkiye’de yaşayıp aydın geçinenlerin, Orta Çağ zihniyetinin Müslümanlar arasında yaşanmadığını bilmeyecek kadar cahil olduklarına dikkat çekti.
O dönemlerde Avrupa’da ilim namına hiçbir şey olmadığına değinen Erbaş, "Bizim getirdiğimiz yerden ilmi aldılar. Bugün nerelere geldiler ve o ilmi sadece insanlığın faydasına değil zararına da kullanıyorlar. Bizim ilim anlayışımızda hatta dualarımıza da yansımış. ’Faydasız ilimden sana sığınırım ya Rabbi’ diye dua ediyoruz. Batı bizim alimlerimizin bıraktığı yerden almış, getirmiş bir yerlere kadar ama işte işgal ve imha konusunda ilmi daha çok kullanmış. Çanakkale’de 250 bin şehidimizi neyle şehit ettiler? Yani ürettikleri silahlar, silahın üretim yerleri oralar. Japonya’da iki şehri neyle yerle bir ettiler, binlerce kişiyi öldürdüler. İlimle ürettikleri o bombalarla bugün görüyorsunuz. Yani yukarıdan bombaları atarak neresi olursa olsun. Bugün Gazze’de de bunu yapıyor. Dün Japonya’da yaptı, başka yerlerde de yaptı. Irak’ta yaptı. Bir milyon insan nasıl öldürüldü?" ifadelerine yer verdi.
Çocuklara ilkokuldan liseye, üniversiteye kadar bütün okullarda aslında teorik olarak öğretilen bütün bilimin branşlarının önce amacının öğretilmesi gerektiğine değinen Erbaş, "Yani matematiği niye öğreniyoruz, fiziği, kimyayı neden öğreniyoruz? Bunların mantığını, hikmetini bizim neslimize öğretmemiz lazım. Buna ihtiyaç var. İnsanlığı yaşatmak, ihya etmek için imha etmek için değil. Ama bunu Batılılara nasıl anlatırsınız? Biz anlatmakla görevliyiz. Bunun gerçekleşmesi Cenabıhak’ın kudretine aittir. Biz yapacağız elimizden geleni. Tesirini Cenabıhak gösterecek" ifadelerini kullandı.
"Medeniyet krizi yaşanıyor"
Programda konuşan İslam Alimleri Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, tüm dünyanın bir medeniyet krizi yaşadığına değindi. İnsanlığın vahşet ve bin 500 yıl önceki cahiliyet dönemini yaşadığını aktaran Hacımüftüoğlu, medeniyet problemi olduğunu ve bu medeniyetin temelini rekabet üzerine inşa ettiğini belirtti.
İslam Alimleri Vakıf Başkan Yardımcısı ve Devlet ve İrşad Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Karataş, toplantının Edirne’de olmasının çok önemli olduğunu aktardı. Alimlerin arasındaki ihtilafların halka çok farklı yansıdığını belirten Karataş, "Kitaplardaki farklı görüşleri halkın huzurunda anlattığımızda onların kafalarını karıştırmakla kalmıyoruz, bütün ümitlerini tüketiyoruz. Bizim için normal olan, falanca mezhebe böyle dediğimizde dahi çok masum bir şey olduğunu biliyoruz. Ama insanlarımızın kafası karışıyor. Aramızdaki anlaşmazlıkları veya fikir ayrılıklarını halka indirmemek gerek” ifadelerine yer verdi.
"Türkiye tüm mazlumların yanında"
Türkiye’nin tüm mazlumların yanında olduğunu vurgulayan Edirne Valisi Yunus Sezer, “Bugün Gazze’yi kana bulayanlara kendi insanlarının bile ne tür lakaplar taktığını biliyoruz. Dolayısıyla biz medeniyet inşa etmek için bu dünyaya gelmişiz. İnşallah bu medeniyeti, bu insanlık medeniyetini kendimize de başta hatırlatarak bütün dünyaya yaymamız lazım. Bu toplantının bu yüzden Edirne’de olmasını çok önemsiyoruz” dedi.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Edirne’nin gerçekten birçok İslam alemini yetiştirdiğini ve özellikle Osmanlı uleması içerisinde seçkin alimlere ev sahipliği yaptığını söyledi.
İslam ve Balkan alimlerinin Edirne’de bir araya gelmesinin onurunu ve mutluluğunu yaşadıklarını belirten Rektör Hatipler, "Balkanlar bizim misafirlikte unuttuğumuz evlatlarımızın yaşadığı bir coğrafyadır" dedi.
Balkanların kalbinin Edirne’de attığını söyleyen Mimar Sinan Vakfı Başkanı Hasan Gümüş, birlik ve beraberlik içerisinde İslam kültürüne sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.
Konuşmaların ardından katılımcılara hediye takdim edildi. Daha sonra Erbaş, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Kuzey Makedonya İslam Birliği Başkanı Şakir Fetahu, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Romanya Müftüsü Murat Yusuf, Kosova İslam Birliği Baş İmamı Vedat Saiti, Sırbistan İslam Birliği Riyaseti Reisül Uleması Senad Halitoviç, Bulgaristan Müslümanlar Diyaneti Başmüftüğü Yüksel İslam Şurası Başkanı Vedat Sabri Ahmed’in konuşmacı olarak yer aldığı programın ilk oturumuna geçildi.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler