’Ölüm’ kavramı çocuklara doğru açıklanmalı: Uyku sorunlarına yol açabilir

Ölüm kavramının çocuğun gelişim düzeylerine ve yaş dönemine göre farklı şekilde anlatılması gerektiğini belirten Prof

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:

Dr. T. Gül Şendil, hangi yaş ve gelişim seviyesi olursa olsun çocuklara asla yalan söylenmemesi gerektiğini vurguladı.

İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. T. Gül Şendil, ölüm ve yas kavramları hakkında çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğine ilişkin değerlendirmede bulundu. Çocukların ölüm kavramını, gelişim düzeylerine ve yaşlarına göre farklı şekillerde algıladığını belirten Şendil, “Böyle bir durumla karşılaştıklarında ebeveynlerin çocuklarına yaklaşım biçimleri, çocuklarının ölüme dair duygularını anlamalarını ve bu duyguları sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlar” dedi.

’Açıklama çocuğun yaş ve gelişim seviyesine uygun olmalı’

“Çocukların ölümle ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri yetişkinlerden farklıdır” diyen Şendil, “Sabırlı, açık ve sevgi dolu bir yaklaşımla onları desteklemek, bu zorlu süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarını sağlar. Öncelikle ölüm hakkında çocuklara yapılacak açıklamalar, onların yaş ve gelişim seviyesine göre farklılaşabilir dolayısıyla yapılacak her türlü açıklamanın buna uygun olması hatırlanmalıdır” diye konuştu.

’Dürüstçe yanıt verilmeli’

Hangi yaş ve gelişim seviyesi olursa olsun ebeveynlerin çocuklarına yalan söylememesinin önemli olduğunu kaydeden Şendil, “Çocuklar ölümle ilgili birçok soru sorabilir. Ebeveynlerin sabırlı olması ve çocuklarının sorularına dürüstçe yanıt vermesi, gerçekleri onlarla sevgi dolu bir şekilde paylaşmaları çok önemlidir. Cevabını bilmedikleri sorularla karşılaştıklarında ise ‘bu konuda emin olmadıklarını ama birlikte düşünebileceklerini’ söyleyebilirler” dedi.

’Dolaylı ifadeler kafalarını karıştırır’

5 yaşına kadar olan dönemdeki çocuklara somut ve basit açıklama yapılması gerektiğini söyleyen Şendil, “Yaklaşık 5 yaşına kadar çocuklar, ölüm kavramının kalıcı olduğunu anlamakta zorlanırlar. Onlara kaybedilen kişi hakkında somut ve basit ifadelerle açıklama yapılabilir. Örneğin ‘Deden öldü, o artık bizimle olamayacak...’ gibi. Dolaylı ifadeler veya yanıltıcı açıklamalar yapmak onların kafalarını karıştırır. Özellikle de bu yaş çocuklarına ‘Uyudu’ ya da ‘Başka bir yere gitti’ gibi yapılan yanlış açıklamalar onlarda uyku sorunlarına ya da yakınlarından hiç uzak duramama gibi bağımlılık sorunlarına yol açabilir” uyarısında bulundu.

’Açık ve dürüst bir şekilde nedenleri ile açıklanmalı’

6 ile 9 yaşları arasında olan çocukların ölümün kalıcı ve geri döndürülemeyen bir süreç olduğunu anlamaya başladığını kaydeden Şendil, “Muhtemelen ölüm kavramını daha ziyade yaşlılıkla ilişkilendirirler. Kayıp, bir yaşlı yakın ise ona açık ve dürüst bir şekilde bu kaybı açıklamak ve ölümün doğal bir süreç olduğunu söylemek gerekir. Beklenmeyen bir ölüm yaşandığında ise bu durum açık, dürüst bir şekilde ve nedenleri ile açıklanabilir” dedi.

’10 yaşından sonra ölümün gerçek olduğunu anlıyorlar’

10 yaş ve üstünde olan çocukların ise artık ölümün gerçek ve evrensel olduğunu anladığını ifade eden Şendil, “Ölüm kavramı ve sonuçları hakkında daha derin anlamlar üzerine düşünebilirler. Kaybın uzun süreli sonuçlarını daha iyi öngörebilirler. Bu yaşlardaki çocuklarla daha ayrıntılı ve duygusal yönleri içeren konuşmalar yapılabilir” şeklinde konuştu.

’Duyguların ihmal edilmemesi de önemli’

“Çocuklara yapılacak açıklamalar önemlidir ancak duyguların ihmal edilmemesi de bir o kadar önemlidir” diyen Şendil, "Yaşanan kayıp, kişilerde derin üzüntüye yol açacağı için ebeveynlerin bu duyguları ne kendileri ne de çocukları için inkar etmemeleri gerekir. Çocuklar kayıplar karşısında korku, üzüntü, suçluluk, öfke gibi karmaşık duygular yaşayabilir. Bu duyguların doğal olduğu, ebeveynin kendisinin de bu duyguları yaşadığı ve herkesin farklı şekillerde yas tuttuğu anlatılabilir” diye konuştu. Çocukların ebeveynlerinin duygularını gözlemleyerek kendi duygularını nasıl ifade edeceklerini öğrendiklerini belirten Şendil, “Ebeveynlerin üzüntü veya ağlama gibi tepkilerini onlarla paylaşmaları, çocuklara duyguların bastırılmaması gerektiğini öğretir” dedi.

’Çocuklar cenaze törenine götürülmeli mi?’

Prof. Dr. T. Gül Şendil, 7 yaşından büyük çocukların cenaze, dua veya başka bir anma ritüeline dahil etmenin, kaybı anlamalarına ve vedalaşmalarına yardımcı olabileceğini söyledi. Şendil, “Ritüelleri onlara önceden açıklamak ve gönüllü olup olmadıklarını sormak önemlidir. Ayrıca ölen yakının hatırasına çiçek ya da ağaç dikilmesi, düzenli mezar ziyaretleri, anı kitabı ya da albümü oluşturulması çocukların yasını sağlıklı yaşamalarına yardımcı olabilir” tavsiyesinde bulundu. Bazı durumlarda çocukların kayıptan sonra yoğun korku, öfke veya üzüntü gibi belirtiler gösterebileceğini ifade eden Şendil, bu tür durumlarda bir çocuk psikoloğu ya da terapistten yardım almanın faydalı olabileceğini söyledi.